Odak uzaklığı
Lens alırken ilk dikkat ettiğimiz konu odak uzaklığıdır. Basçek’te odak uzaklığı hakkında yazı hazırlamadım ama daha önce PC Labs’ta bu konuyu detaylı bir şekilde açıklamıştım, tüm içeriği tekrar etmeye gerek yok, buradaokuyabilirsiniz. Ben gerektiği yerde gerekli bilgileri özet olarak vereceğim.
Odak uzaklığı kadrajımızın ne kadar geniş ya da dar bir görüntüye sahip olacağını belirler ve sayı küçüldükçe daha geniş bir alan fotoğraflarımızda yer almaya başlarken, sayı büyüdükçe daha dar bir kadraja sahip olur. Bu genişlik ve darlık da konuyu ne kadar yakınlaştırabildiğimizi belirler. Burada olan, odak uzaklığının artması ile görüş açısının daralmasıdır.
Peki hangi odak uzaklığını tercih etmeliyiz? Bunun tam bir cevabı yok; nasıl bir kadraj elde etmek istiyorsanız ona uygun görüş açısını verecek şekilde odak uzaklığını belirlemelisiniz. Odak uzaklıklarını daha kolay anlayabilmek için çeşitli sınıflandırmalar yapılmış. Odak uzaklığı aralıkları kaynağına göre değişiklik gösterse de burada paylaştığım genel fikir verecektir:
- Balık gözü lensler (Fisheye): Genelde 16mm ve daha küçük olurlar, ‘circular fisheye’ denilenleri tam bir daire şeklinde fotoğraf üretirler.
- Ultra ultra geniş açı lensler (Ultra ultra-wide): 12-16mm arasındaki lenslerdir.
- Ultra geniş açı lensler (Ultra wide-angle): 17-21mm arasındaki lenslerdir.
- Geniş açı lensler (Wide-angle): 24-35mm arasındaki lenslerdir.
- Standart (Normal) lensler: 44-58mm arasındaki lenslerdir
- Kısa Tele lensler (Short-Telephoto): 58-135mm arasındaki lenslerdir.
- Tele lensler (Telephoto): 135-300mm arasındaki lenslerdir.
- Super Tele (Super Telephoto): 300mm’nin üzerindeki lenslerdir.
Listede geçen odak uzaklığı değerleri hep 35mm eşleniğidir yani tam-kare algılayıcılı fotoğraf makinesindeki odak uzaklığı değerleridir. Bu lensleri APS-C algılayıcılı bir fotoğraf makinesinde (Canon 450D, Nik D5000, Sony A330 gibi) kullandığınızda, daha küçük algılayıcı nedeniyle, daha dar bir kadraja sahip olursunuz yani geniş açı lens daha dar bir kadraj sunar. Algılayıcı boyutu farkları nedeniyle kesme çarpanı kavramı kullanılmakta ve lensin pratikteki odak uzaklığını bulmak için kesme çarpanı ile çarpmamız gerekmekte.
Örnek olarak Sigma 20mm f/1.8 lens aldınız diyelim; bu lens, tam-kare algılayıcılı fotoğraf makinesinde 20mm lensin görüş açısına sahipken, 1.6x kesme çarpanına sahip Canon EOS 450D’de 20×1.6=32mm lensin görüş açısına sahip olacaktır. Konu biraz teknik, detayını bilmek zorunda değilsiniz ama öğrenmek isteyenler ‘Crop Factor’ Nedir? isimli yazımı okuyabilirler. Teknik bilgiye gerek yok pratik bilgi ver yeter diyenler şunu bilseler yeterli: Lensin odak uzaklığını kesme çarpanı ile çarpıyoruz ve 35mm karşılığını buluyoruz. Örnekte verdiğimiz 20mm f/1.8 lens ile devam edelim.
- Canon/Nikon/Sony tam-kare (1x): 20mm x 1 = 20mm
- Canon APS-C (1.6x): 20mm x 1.6 = 32mm
- Nikon/Pentax/Sony APS-C (1.5x): 20mm x 1.5 = 30mm
- Olympus/Panasonic 4/3 (2x): 20mm x 2 =40mm
Zoom mu olsun, sabit odak uzaklı mı?
X optik zoom insanlarda genelde yanlış bir algı uyandırır. 3X optik zoom ile anlatılmak istenen aslında uzaktaki nesneleri 3X yakınlaştırıyor değil, makinanın lensinin fotoğraf çekebileceği en küçük odak uzaklığı ile en büyük odak uzaklığı arasındaki X kadar fark vardır yani 28-135mm’lik lens için135/28′den yaklaşık 5X optik zoom diyebiliriz. Benzer şekilde 80-400mm lens de 5x optik zoom sunar ama 28-135′den çok daha fazla yakınlaştırma sunabilirken, geniş açı seçeneği sunamaz.
Her şeyden önce şunu söyleyelim: sabit odak uzaklıklı lensler, zoom olanlara göre daha başarılı görüntü kalitesi sunarlar ve daha açık diyaframa sahip olurlar. Gelişen teknoloji ile çok kaliteli zoom lenslerin de üretilebildiği doğrudur (Nikkor AF-S 14-24/2.8G ED, Canon EF 70-200/2.8 L IS USM II) ama şuan bunlar azınlıktadır dersek yanlış olmaz.
Zoom miktarından optik kalite konusunda doğrudan yorum yapmak doğru değildir. Kimi zoom lensler ortalama sonuçlara imza atarken, kimi zoom lensler çok daha başarılı olabilir. Bunun için incelemeleri okumak lazım.
Zoom lensin en önemli tercih edilme nedeni ise kuşkusuz lens değiştirmeden ve daha az yer değiştirerek görüş açısını hızlı bir şekilde değiştirebilmemiz yani kullanımdaki pratikliği olmakta. Pek çok lens yerine tek bir lens ile çoğu fotoğraf ihtiyacını karşılayabilecek olmamız da önemli bir avantaj çünkü daha küçük ve hafif bir çanta ile çekime çıkabileceğiz. Şuan zoom aralığı 2x’den 15x’e kadar değişmekte.
Diyafram
Diyaframın alan derinliğinin kontrolünde baş aktör olduğunu söyleyelim. Bir diğer önemli katkısı da açık diyafram ile (düşük f değeri) algılayıcıya daha fazla ışık düştüğü için, daha hızlı enstantaneleri kullanabilmemiz. Bu diyafram-enstantane ilişkisi nedeniyle açık diyaframa sahip lenslere hızlı lens denir ve önceliğimiz olabildiğince hızlı lensler almaktır. Peki neden en hızlısını almıyoruz? Tahmin edebileceğiniz gibi lens ne kadar hızlıysa o kadar da pahalıdır:)
Diyafram değeri için azami değer var mıdır? Teoride yok ama pratikte f/5.6′yı geçmemekte fayda var çünkü f/6.3 gibi diyafram değerlerinde AF sistemi de zorlanmaya başlar. Bunun nedeni pro olmayan DSLR gövdelerinin AF sistemlerinin, f/5.6′dan daha kısık diyaframlarda yeterli ışık alamayıp, netlemeyi otomatik olarak yapamamasıdır. Pratikte f/6.3′de zorlanarak da olsa AF kullanılabilir ama ışığın azaldığı durumlarda lensi MF olarak kullanmanız da gerekebilir.
Sony REFLEX 8/500. f/8 diyafram ile yavaş diyebileceğimiz lens AF özelliğine sahiptir.
Alan derinliğini her zaman sığ yapmak istemediğimizi de düşünürsek, odak uzaklığı – diyafram ikilisinin uyumu daha önemlidir yani f/2.8 lensim var diye geniş açıda sürekli f/2.8′i kullanmayız.
AF sistemi
Lensin sahip olduğu AF motoru, lensin ne kadar hızlı netleme yapabildiğini ve bu esnada ne kadar sesli çalıştığını belirleyen ana etmendir. Lens almadan önce mümkünse deneyin ve sesine kulak verin. Genel kullanımda rahatsız etmeyen ses, sessiz bir mekanda çok göze batabilir. Bunu için AFhızı da genelde çok daha iyi olan yeni nesil ultrasonic AF motorları önceliğiniz olsun:
Bu tip motorları barındırmayan lenslerin AF hızları yavaş olur diye düşünmeyin. Bunların da yavaş olanları olduğu gibi gayet hızlı olanları mevcut. Hangisinin ne kadar hızlı olduğunu bilebilmek için kullamak ya da inceleme okumak lazım.
Kullandığımız lens dahili AF motoruna sahip değilse ve netleme için gövdedeki AF motorunu kullanıyorsa, gövde de AF hızında önemli bir katkıya sahip olur. Bunu Nikon D2xs kullanınca rahat bir şekilde hissetmiştim. Gövdeniz AF motoruna sahip değilse (D40-D60, D3000-D5100) bu tip lensleri AF olarak kullanamadığınızı, sadece MF olarak kullanabileceğinizi söylemeliyiz
Bir diğer lens tipi de sadece MF olanlardır. Bu lenslerde AF motoru bulunmaz yani hiç bir şekilde AF kullanılamaz. Eski lensleri bir kenara bırakırsak şuan en popüler markanın Samyang ve onun yeniden markalanmış versiyonları olduğunu söyleyebiliriz. Optik olarak oldukça başarılı olan bu lensleri de lens satın alma rehberlerimizde ele alacağız.
Genelde dikkat edilmeyen AF/MF geçişi de bir başka önemli konu. Bu konuda eski Sigmalar pek hoş değil mesela, önce AF/MF düğmesini kullanmalı, ardından da netleme bileziğini ileri ya da geri hareket ettirmelisiniz yani 2 aşamalı bir kullanım söz konusu. Kimi lenslerde ise AF kullanırken istediğiniz anda netleme bileziğini çevirerek MF olarak da kullanabilirsiniz. AF lensi genelde otomatik olarak kullanacaksınız ama manuel netleme yapmak istediğinizde pratik kullanımlı olmasını beklemek gayet makul bir istek.
Optik kalite
Geldik herkesin öncelik verdiği maddeye:) Optik kalite bence de önemli bir kriter ama lens satın alma tercihinizde ne denli önemli olduğu tamamen ne amaçla kullanacağınıza göre değişir. Eğer büyük boyutlu baskılar almaya niyetleniyorsanız ve en önemlisi ticari çekimler yapıyorsanız, optik kalite en önemli önceliğinizin olması doğal ama pek çoğumuz gibi genelde internet ortamında paylaşım yapan hobi seviyesinde fotoğraf meraklılarının kılı kırk yaran bir tutum içine girmelerine gerek yok.
Fotoğrafın keskini elbette güzeldir. Yeri geldiğinde fotoğrafınızdan kesme almanız gerekirse yüksek kalitenin faydasını görürsünüz ama en iyisi olsun diyerek aşırı pahalı lensleri almaya çalışmak yerine o parayı fotoğraf peşinde koşmaya harcayabiliriz. Para sizin elbette, ne almalısınız, ne almamalısınız sizin kararınız, ben sadece yol gösteriyorum:)
Optik kalite için nelere dikkat etmeli?
Çok açık diyaframa sahip lenslerin optik kalitesi daha düşük olabilir ama unutmayın ki diğer lenslerle fotoğraf çekemediğiniz anlarda açık diyaframlı lenslerle çekebilirsiniz. Kaldı ki açık diyaframı sığ alan derinliği elde etmek için ya da ışığın az olduğu ortamlarda fotoğrafı ‘çekebilmek’ için kullanırız. Sığ alan derinliği dersek köşeler zaten net olmayacaktır, ışık yok desek netlik netlemeyi yaptığımız yerde olacak, köşeler de çok büyük ihtimalle zaten karanlık olacaktır. Bu durumda hızlı lensi, açık diyafram değerlerinde keskin değil, köşeleri yumuşak diye eleştirmek pratik kullanıma pek uymayacaktır. Bu konuda farklı görüşü olan yorumlarda paylaşabilir.
Mekanik kalite
Metal, plastikten daha sağlamdır diyebiliriz, benzer şekilde kimi plastikler de diğerlerinden daha sağlamdır. Netleme ve zoom bilezikleri ile ayar düğmeleri gibi hareketli bileşenlerin kaliteli olması da uzun süreli kullanımda lensin ilk günkü başarımını devam ettirebilmesini sağlayacaktır.
|
Şu anda ilgilenen kişilere ve şirketlere kredi veriyoruz.
YanıtlaSilKötü kredi puanı yüzünden bankalar tarafından Kredi reddedildi mi veya siz
Denedim ve başarısız olduysanız veya bir iş kurmanız gerekiyorsa da
Mali açıdan aşağı, şimdi% 2 başvuruda bir Kredi için başvurun. Tüm başvuru
loansfirmsector@gmail.com adresine yönlendirilsin